Gusül Abdesti Almadan Önce İdrar Yapmak Gerekir Mi? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Bir siyaset bilimci olarak, güç ilişkileri, toplumsal düzen ve bireylerin davranış biçimlerinin nasıl şekillendiği üzerine derinlemesine düşündüğümüzde, bazen bir dini ritüel gibi görünse de, aslında toplumsal normları ve ideolojik yapıları nasıl dönüştürdüğünü gözlemlemek oldukça öğretici olabilir. Bugün, “Gusül abdesti almadan önce idrar yapmak gerekir mi?” sorusunu tartışırken, bu basit görünümlü dini meseleye toplumsal yapılar, iktidar ilişkileri ve bireysel kimliklerin nasıl iç içe geçtiğini anlamaya çalışacağız. Belki de bu soruya verilen cevap, sadece dini bir temizlik ritüelinin ötesine geçer ve toplumların nasıl şekillendiğine dair derinlemesine bir düşünme fırsatı…
6 YorumEtiket: bir
Grev Ertelemesi En Çok Kaç Gün? Felsefi Bir Bakış İnsanın toplumsal varlığı, bir yönüyle sürekli bir çatışma hâlidir. Bu çatışma bazen sessiz bir direnç, bazen açık bir eylem biçiminde kendini gösterir. Grev, bu eylem biçimlerinden belki de en sembolik olanıdır. Ancak devletin düzen ve güvenlik adına bu hakkı erteleme gücü, yalnızca hukuki bir tartışma değil, derin bir felsefi sorudur: Bir hak ne kadar ertelenebilir ki, hâlâ “hak” olmaya devam etsin? Etik Perspektif: Hakların Sınırı Nerede Başlar? Etik açıdan bakıldığında grev ertelemesi, bir tür ahlaki ikilem doğurur. Bir yanda toplumun düzeni ve ekonomik istikrarı, diğer yanda emeğin adaleti vardır. Devletin “zorunlu…
8 YorumKastamonu Kaç Tane Köyü Var? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimelerin gücü bazen bir harften daha fazlasıdır; bir kelime, bir şehri, bir halkı ya da bir dönemi anlatacak kadar derin olabilir. Her bir kelime, bir öykü anlatır, bir karakteri ve zamanın dokusunu yansıtır. Edebiyat, hayatı anlatma ve anlamlandırma şeklimizdir, her bir satırda, her bir metinde, yaşamın izlerini süreriz. Bu yazıda, Kastamonu’nun köylerini edebiyat perspektifinden ele alarak, bu köylerin oluşturduğu toplumsal yapıyı, kültürel derinliği ve tarihsel bağları keşfetmeye çalışacağız. Kastamonu, tıpkı bir roman gibi, her köyüyle bir karakter, her sokaklarıyla bir öykü taşır. Peki, Kastamonu’da kaç köy vardır? Bu soruyu, sadece sayısal…
8 YorumF-35 Türkiye’de Kaç Tane Var? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Son yıllarda, savunma sanayiinde en çok konuşulan konulardan biri şüphesiz F-35 uçakları. Teknolojik üstünlükleri, stratejik önemleri ve küresel dinamikleri ile dünya çapında dikkat çeken bu savaş uçakları, Türkiye’de de önemli bir tartışma konusu olmuştur. Peki, Türkiye’de gerçekten kaç tane F-35 var? Bu konu sadece askeri bir mesele değil, aynı zamanda küresel politikaların, ekonomik çıkarların ve ulusal güvenlik stratejilerinin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Hadi gelin, F-35’lerin Türkiye’deki varlığına hem küresel hem de yerel perspektiften bakalım. F-35’in Küresel Perspektifi: Süper Güçlerin ve Savunma İttifaklarının Gücü F-35, Lockheed Martin tarafından üretilen…
8 YorumGecekondulara Tapu Verilir Mi? Felsefi Bir Bakış Bir Filozofun Gözünden: Mülkiyet, Haklar ve Adalet Felsefe, çoğu zaman, toplumsal yapıları, bireylerin haklarını ve bu hakların nasıl şekillendiğini sorgular. Gecekondu kavramı, her ne kadar bir fiziksel yapıyı tanımlasa da, aynı zamanda bir toplumsal sorunun, adaletin ve eşitliğin tartışıldığı bir alandır. “Gecekondulara tapu verilir mi?” sorusu, ilk bakışta hukuk ve ekonomi alanına ait bir soru gibi görünse de, aslında derin bir etik, epistemolojik ve ontolojik tartışmayı da beraberinde getirir. Bir filozof olarak, bu soruyu sadece “hukukî” ya da “toplumsal” bir mesele olarak görmek yerine, insan hakları, mülkiyet, adalet ve toplumsal sorumluluklar çerçevesinde ele…
8 YorumHalfeti Batık Şehir: Zamanın Derinliklerinde Kaybolan Bir Yaşam Bazen, suyun altına gömülmüş bir geçmişin yankıları, yalnızca sessizlikle değil, aynı zamanda gizemle de gelir. Halfeti’nin batık şehir hikayesi, tam da bu şekilde, tarihin derinliklerine dalmaya cesaret edenler için büyüleyici bir yolculuk vaat ediyor. Ama Halfeti’nin hikayesi yalnızca suyun altında kaybolan taşlardan ibaret değil; o, bir kültürün, bir zamanın, bir halkın yavaşça geride bıraktığı izlerin simgesidir. Peki, Halfeti ne zaman battı? Bu sorunun cevabından çok daha fazlası var, çünkü Halfeti’nin batışı, sadece bir şehrin değil, insanların yaşamlarının da bir dönüşümünün parçasıdır. Halfeti’nin Batık Şehri: Ne Zaman Battı? Halfeti, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde,…
6 YorumÖldükten Sonra Ne Zaman Gömülür? Toplumsal Normlar, Cinsiyet Rolleri ve Kültürel Pratikler Üzerine Bir İnceleme Toplumsal Yapıları Anlamak: Bireylerin Etkileşimi ve Ölüm Sonrası Ritüeller Bir araştırmacı olarak, toplumsal yapıların ve bireylerin etkileşimini anlamaya çalışmak, insanların hayatlarını şekillendiren pek çok faktörü derinlemesine incelemeyi gerektirir. İnsanlar, sadece kendi yaşamlarıyla değil, aynı zamanda toplumlarının değerleri, normları ve ritüelleriyle de şekillenir. Ölüm, tüm toplumlarda önemli bir dönüm noktasıdır; ancak ölümün ardından izlenen yol, toplumsal yapıya göre değişiklik gösterebilir. Özellikle “ölümden sonra ne zaman gömülür?” sorusu, bir toplumu ve kültürü anlamak için değerli bir bakış açısı sunar. Bu yazıda, ölüm sonrası gömme ritüelinin, toplumsal normlar,…
4 YorumHastane Kağıdı Nedir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Hastane kağıdı, genellikle hastaların bilgilerini taşıyan, çoğunlukla sağlık hizmetleri alanında kullanılan, geçici, tek kullanımlık kağıt malzemelerdir. Her ne kadar günlük hayatımızda bu terim bir şekilde sıkça duyulsa da, aslında arkasında derin bir toplumsal yansıma ve sosyo-kültürel bir etkileşim vardır. Bu yazıda, hastane kağıdının ne olduğuna dair daha derin bir bakış açısı sunarak, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi kavramları gündeme getireceğiz. Hastane Kağıdının Anlamı Hastane kağıdı, sağlık sektöründe özellikle hastaların fiziki durumları hakkında yapılan yazılı kayıtları taşır. Ancak bu kağıtlar, sadece tıbbi bilgiler taşımaktan çok daha fazlasını…
8 YorumAşa mı Haşa mı? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir İnceleme Hepimiz bir şekilde “aşa mı haşa mı?” sorusuyla karşılaştık. Bir dilde, bir kültürde, hatta günlük yaşamda bile bu sorunun sıkça gündeme gelmesi şaşırtıcı değildir. Peki, bu soru sadece bir dil meselesi midir, yoksa daha derin toplumsal ve kültürel dinamiklere mi dayanır? Küresel bir bakış açısıyla ve yerel farklılıkları göz önünde bulundurarak, “aşa mı haşa mı?” sorusunun ardındaki anlamları, evrensel ve yerel dinamiklerin etkisini birlikte keşfetmeye ne dersiniz? Küresel Perspektiften Aşa mı Haşa mı? Evrensel anlamda, “aşa mı haşa mı?” ifadesi, genellikle bir kelimenin ya da davranışın, toplumlar arası dil ve…
6 YorumOkul Hademesi Kaç Saat Çalışır? Bir Hikâye ile Yanıt Her sabah okulun bahçesinin kapısından içeri adımını atan Hakan, yüzündeki yorgunlukla bir adım daha atar. Birçok insanın fark etmediği, ancak okulun düzgün işleyişi için en önemli rolü üstlenen bir adamdır o. Okul hademesi Hakan, genellikle gün boyunca okulun her köşesindeki işleriyle meşgulken, çoğu zaman kimse onu görmez bile. Ama o yine de, okulun temizliği, düzeni ve öğrencilerin sağlığı için her detayı düşünür, her anını okula adar. Bir sabah, okul müdürü ona yaklaşırken, gözlerinde bir belirsizlik vardı. “Hakan,” dedi müdür, “Bildiğim kadarıyla haftalık çalışma saatlerin 35 saat. Ama senin çoğu zaman okulda…
6 Yorum